Cumhuriyetimiz, neden gençliğe emanet? - Nevzat KELEŞ(GERÇEKLER)
Cumhuriyetimiz, neden gençliğe emanet?
Yazar: Nevzat KELEŞ(GERÇEKLER) | Tarih: 26 / 10 / 2019 | Yazı Okunma: 264
Sevgili okurlar Atatürk Cumhuriyetimizi gençlere emanet ettiğini Büyük söylevinde dile getirmiştir.
Atatürk, Büyük Söylevi’nin sonunda gençlere seslenirken şöyle diyor:
"Ey, Türk gençliği! Birinci ödevin, Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyeti’ni sonsuza kadar korumak ve savunmaktır (Kemal Atatürk, Nutuk, s. 607).”Atatürk, bu sözü ile Türk gençliğine, ulus ve yurt bütünlüğünün, Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar korunup savunulması gibi çok önemli, kutsal bir görev ve sorumluluk vermektedir.
Atatürk'ün görevlendirdiği, sorumluluk yüklediği genç ve gençlik nedir, kimdir? "Genç, yaşı ilerlememiş olan kişidir. Gençlik ise genç olma durumu ya da insan yaşamının ergenlikle orta yaş arasındaki dönemidir; gençlik, genç insanların bütünüdür (Türkçe Sözlük, TDK, 2005 ).
” Hemen şunu belirtelim ki yaşı ilerlemiş fakat düşüncesi ve anlayışı sağlıklı, yeniliklere açık olan kişileri de genç ve gençlik içinde saymalıyız. Nitekim Atatürk'ün gençlik anlayışı da yaşça genç olanlarla sınırlı değildir. O diyor ki: "Benim anladığım gençlik, bu devrimin düşüncelerini, ideolojisini benimseyip gelecek kuşaklara götürecek kimselerdir. Benim gözümde yirmi yaşındaki bir yobaz yaşlıdır, yetmiş yaşındaki bir idealist de güçlü bir gençtir,
Çocuklar gelecektir, yarının büyükleridir; onlar büyür, genç olurlar. İyi yetişmiş genç insan atılgandır, gözünü budaktan sakınmaz, ülke sorunları ile yakından ilgilidir. Düşüncesi genç olan kimseler de gerçekleri görür; yeniliğe, devrimlere, Atatürk Cumhuriyeti’ne ve onun kurumlarına, değerlerine ve kuruluş felsefesine bağlı olur, köhne düşünceler peşinde koşmaz.
Atatürk, işte bu nedenlerle gençliğe güvenmektedir. Atatürk'ün gençliğe verdiği önem, onun "yaşamı, gençliği değerlendirişi göz önüne alındığında bu tutumunun anlamı daha iyi anlaşılır: Mustafa Kemal (Atatürk), II. Abdülhamit Döneminin baskıcı, susturucu yönetimine karşı çıkmaya daha ilk gençlik yıllarında başlamıştı. Okul sıralarında birkaç arkadaşı ile birlikte gizli gazeteler çıkarmış, bu yüzden cezalandırılmış; kurmay subay olarak orduya katıldığında, bir sürgün ile Suriye’ye gönderilmişti. Hiçbir sultacı yönetimin, örgütlenen gençliğe karşı tutunamayacağını, onun içinde bulunduğu genç kuşak, 1908'de İkinci Meşrutiyet'i ilanı ile kanıtlamıştı. Kurtuluş Savaşı’na giden yolda, Anadolu'da çoban ateşi denilen yerel örgütlenmeyi sağlayanların, yurt savunmasına koşanların çoğu da genç kuşaktandı."
"Gençliğin atılganlığını yaşamış ve gençleri izlemiş olan Mustafa Kemal (Atatürk), Anafartalar Kahramanı olarak, Ruşen Eşref Unaydın'a verdiği fotoğrafın arkasına şunları yazmıştı (24.V.1918): "Her şeye karşın, kesinlikle bir ışığa doğru koşmaktayız. Bende bu inancı yaşatan güç, yalnız sevgim, ülke ve ulusuma beslediğim sonsuz sevginin değil; bugünün karanlıkları, şarlatanlıkları içinde yurt ve gerçek sevgisi ile ışık serpmeye ve aramaya çalışan bir gençlik gördüğümdendir ( Prof. Dr. Şerafettin Turan Türk Devrim Tarihi III-1, s. 284).
29 ekim CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN
EN BÜYÜK ZENGİNLİK DÜRÜSTLÜKTÜR | |
Nevzat KELEŞ(GERÇEKLER) |
BAYRAMIN KUDSİYETİ | |
MUSTAFA DUMAN |
MODERN DÜNYANIN KÖLELERİ | |
Duygu ENGİN |
İş hayatında başarı için 10 altın kural | |
Ayhan KURT |
SOSYAL YARDIMLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TARİHÇESİ | |
Nurdan Özdemir |
KOMPLO TEORİLERİ!!! | |
ÜMİT KÜÇÜKÖZTÜRK |
SİZİN KÖŞENİZ | |
MERÇEK (Sessiz Çoğunluk) |
Tasarım ve Programlama: Omnportal
e-mail adres
duzcegercek81@gmail
.com