MODERN DÜNYANIN KÖLELERİ - Duygu ENGİN
MODERN DÜNYANIN KÖLELERİ
Yazar: Duygu ENGİN | Tarih: 27 / 09 / 2022 | Yazı Okunma: 1703
Modernleşme üzerine bir sürü deneme, makale, vb. yazı kaleme alınmış ve paylaşılmış bugüne dek. Kelime anlamı “çağcıllaşma” olarak biliniyor. Akılcı, bilimsel, teknolojik ve idari etkinliğin ürünlerinin yaygınlaştırılması olarak tanımlanıyor.
Baktığınız zaman içinde bulunduğunuz çağın getirdiği şartlara uyum sağlayabilmek, teknolojinin getirdiği yeniliklere ayak uydurabilmek, akılcı yaklaşımlarla değişimleri bir gömlek değiştirir gibi kolayca kucaklayabilmek insana hak ettiği bir hayat, rahat ve refah içinde yaşamak gibi geliyor. Peki modernleşme adı altında gerçekleştirdiğimiz eylemler, gerçekten bunlara dayanıyor mu? Sorguluyor muyuz, öğreniyor ve öğretiyor muyuz? En önemlisi bu başlık altında oluşturduğumuz o süslü ütopyada neler yapıyoruz? Doğrusu merak ediyorum…
İnsan;
En temel taşıdır diye tanımlanır toplumların… İnsan aslında, evren var olduğundan bu yana dek yaşayabilen, her şartta yaşamanın bir yolunu bulabilen, kendine bahşedilmiş düşünce yeteneği ile muhakeme yapıp karar verebilen, tercih yapabilen, zamanla madden mutasyona uğrayıp, bedeninin değişim yaşadığı düşünülse de zihnen yaratıldığı ilk gün ki gibi var olabilen en ilkel varlıktır benim için. Evet, modern dünyanın içindeki en ilkel varlık… Çünkü bedensel olarak değişse de, her yaşta, her dönemde kabuk değiştirip, üzerine ipeklerden kaşmirlere, süslü elbiseler geçirse de varlığını asıl yöneten-zihnini- hiçbir zaman değiştirememiş, hiçbir zaman o zihnin içindeki “ben” bilincini yıkamamış, bilinçaltına saklanmış, her dönem farklı diller kullanarak, farklı cümle ve sözcük şekilleriyle duygularını -ilk gün ki hissettiği- asırlar sonra bile aynı “ben” bilinciyle dışa vurmuştur. Zihnin ve duygularının inşa ettiği düşünce ve istekleri değiştiremeyen insan işte bu şekilde ilkel kalmayı başarmıştır modern dünyanın içinde.
Köle;
“Zorba bir gücün egemenliği ya da birinin buyruğu altında bulunan, özgür olmayan kimse…” Oysaki özgürlük yaşamın damağımızda bıraktığı ya da bırakabileceği en güzel tattır. İnsan özgürlüğüyle vardır. Hiçbir şeye hiç kimseye bağımlı olmadan… Hissettiği gibi davranarak ve düşünceleriyle anlamlandırıp karar verdiklerini… Kimsenin dayatması olmadan hareket edebilmek içinden geldiği gibi. Eşyaların hareket kabiliyetini kısıtladığı, kıyafetlerin etiketine yazılan adların insanın isminin üzerine yazılması, teknoloji başlığı adı altında beynin düşünmekten uzak eylemleri gerçekleştirmesi, insanın içinde bulunduğu sosyal hayatta hep kendini ispat etme çabası içinde olması, günlük yaşamında hissetmediği bir şeyi zorunluk adı altında yapıyor olması değildir özgürlük… Özgürlük ve zorunluluk ezelden beri düşmandır birbirine… Mutluluk, özgür davranabildiğin, özgür hissedebildiğin, özgürce yaşayabildiğinde büyür insanın içinde.
Modern dünyada köleleştirilmiş zihinlerimizin ve bedenlerimizin dayatmalarla yaşatıldığı bir hayata merhaba diyoruz gözümüzü açtığımızda. Oysa insanı düşünün… Bir bebek oluşunu… Bir çocuk… Daha köleleşmemişken, özgürken düşünün onu. Ne kadar saftır duygular ve tepkiler. Bozulmamışken, zihni bir kurgu yaratmamışken özgürdür insan. Ne giydiğini umursamaz, karnını doyurmaktır tek amacı, ne yediğine takılmaz. Öğrenmektir en büyük dürtüsü, eşyalarla yaşamaz. Hissettiği gibi tepki verir, kızgınlığında ağlar, mutlu olduğunda güler, işte o mutluluktur özgürlüğünün kanıtı. Saf ve temiz deriz bebekler için. Hayır onlar insanın en doğal, en bozulmamış halidir. Ve henüz ilkelleşip köleleşmemişlerdir işte…
Bizler, insanlar… Modern dünyanın köleleri… Hiç farkında olmadan kendi dayatmalarımızla hapsediyoruz kendimizi zihnin kafesine… Sonra mutluluğumuzdan yakınıp, sahip olamadıklarımızdan dem vuruyoruz. Peki gerçekten kaçımız doğuştan sahip olduklarımızı kaybetmeden, ilkelleşmeden, ilk gün ki duygularımızla yaşayabiliyoruz hayatı?
Hiç düşündünüz mü?
Sevgiyle kalın…
Bu Gün Göz Ardı Ettiğimiz Gençler Yarın Gözlerimizi Oyacakla... | |
Nevzat KELEŞ(GERÇEKLER) |
BAYRAMIN KUDSİYETİ | |
MUSTAFA DUMAN |
MODERN DÜNYANIN KÖLELERİ | |
Duygu ENGİN |
İş hayatında başarı için 10 altın kural | |
Ayhan KURT |
SOSYAL YARDIMLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TARİHÇESİ | |
Nurdan Özdemir |
KOMPLO TEORİLERİ!!! | |
ÜMİT KÜÇÜKÖZTÜRK |
SİZİN KÖŞENİZ | |
MERÇEK (Sessiz Çoğunluk) |
Tasarım ve Programlama: Omnportal
e-mail adres
duzcegercek81@gmail
.com